Demokratik bir camianın olmazsa olmaz unsurların başında Sivil toplum kurumları öteki ismiyle STK’lar gelir. Resmi müesseseler dışında, bağımsız ve gönüllülük temelinde kurulan, siyasi, sosyal, kültürel, hukuki, çevresel ve insani çalışmalar yürüten doğrusu toplumun gereksinimlerine hizmet eden, yasal olarak kurulmuş gönüllü müesseselerdir.
Bu anlayış çerçevesinde beş yıl önce temeli Kızıltepe Sivil toplum kuruluşları Platformu (STKP) ile atılan ve bu gün 66 STK.12.000 in üzerinde üyeye ulaşan Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonumuz Mardin ile sınırlı kalmayıp, biroldukça il ve ilçe stk larıyla temas ve ortaklaşa iş halindedir. Mardin ilimiz birçok medeniyetlere tarihten bugüne ev sahipliği yapmıştır. Bu gün bağrında birçok dinleri ve dilleri barındırmaktadır. Bizim insan eşitliği ve demokrasi anlayışıyla yola çıkmamızdan, içimizde bu çeşitliliği bulundurmaya özen gösterdik.
Hepimiz sivil cemiyet müesseseları olarak, halkın içinden, halkın sesi olmak için, insanoğluın tek tek yapamadıklarını, birlikte el birliğiyle yapmak için, bir araya gelerek, güç birliği yaptık. Federasyon olarak birlikteliği, gönüllüğü ve dayanışmayı temsil etmek görevimiz. Sivil topluluğun, bir ülkenin demokrasisinin ve ekonomisinin gelişmesinde etkisi büyüktür. Bununla beraber etken yurttaşlık görevini ve anlayışını temsil etmeye çalışıyoruz. Federasyon olarak siyasal her müessesea eşit mesafede, bir tek halkımızın sesi olmaya çalışıyoruz. Dinsel, kentsel ve ideolojik ayrılıkların güç kazanması olarak değil, insanlığın ortak arzuları doğrultusunda güç birliğine yönelik amaçlar çerçevesinde yürüyoruz.
Birçok ülkede ve sivil cemiyet örgütlerinin kabul gördüğü toplumlarda sorun ve problemlerin çözümlerinin daha rahat olduğu, kurumlar arasındaki münasebetlerinde daha hoşgörülü bir şekilde yürütüldüğü büyük bir gerçektir.
Hepimiz her siyasal kuruma eşit mesafede olmamıza rağmen hizmet noktasında görevimiz gereği halkımızın haklarını demokratik sınırlar içinde gündeme getirip, takipçisi olmaya çalışırken, süre süre bazı iktidar ve karşıcılık temsilcilerimiz Federasyonumuza karşı haksız tavır ve tepkiler ortaya koymaları bizi son aşama üzmektedir. Şiddeti eleştirdiğimizde bir taraf hainlikle, halkın en önemli sorunlarını iletmek için ulaşmakta sıkıntı yaşadığımız siyasetçileri göreve çağırdığımızda ise karşıt ve muhalif gibi suçlamalara maruz kalmaktayız. Oysa demokratik toplumlarda Sivil cemiyet ve siyasetin ortaklık, toplumun her alanda gelişmesine ve güçlenmesine önemli katkılar sunmaktadır. Bizde ise siyasetçilerimiz STK’ları ancak seçim dönemlerinde hatırlamaktalar. Bu gün eğer Ülkemizde STK’lar güçlü etkili değil iseler bunda siyasetin payı ve vebalı vardır. Çünkü her parti kendi propagandası ve borazanlığını yapacak partisinin bir kolu şeklinde çalışacak kendine yakın STK. İstiyor. Buda STK’ ların ruhuna ve özüne aykırıdır. Hepimiz Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu olarak bu güne kadar Devlet Erkânı ve Kurumlarından gördüğümüz olumlu yaklaşımı ne yazık ki halkın temsilcileri olan politikaçilerimizden görememenin ve anlaşılamamanın üzüntüsünü yaşıyoruz. Oysa sözle değil faaliyetlerimizle tüm siyasi müessese ve temsilcilerine eşit mesafede durduk.Taraf olduğumuz tek kesim halkımız oldu.Bundan sonrada farklı inançlara,düşüncelere ve görüşlere saygı çerçevesinde Ülkemizin demokratikleşmesi için çaba harcayarak ve ilimizin tanıtılmasına katkıda bulunarak,halkımızın sesi olmaya devam edeceğiz .Güçlü Demokrasi ve gerçek özgürlüğe kavuşan ülkelerde tarafsız Sivil toplum örgütlerin var bulunduğunu hatırlatmak isterim.!