Başkan Öter, “Barışa olan inancımızı sözle değil, somut adımlarımızla da gösterdik”

Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Şerif Öter, PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme kararıyla birlikte başlayan yeni sürece ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Genel Başkan Mehmet Şerif Öter, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü siyasi liderliği ve MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin değerli katkılarıyla başlatılan barış süreci, PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme kararıyla birlikte tarihi bir safhaya ulaşmıştır. Bu gelişme, milletimizin yıllardır özlemle beklediği huzur, güven ve kardeşlik ortamına giden yolda son derece kıymetli bir adımdır.” Dedi.

Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu olarak, bu hayati süreci en başından beri kararlılıkla desteklediklerini ifade eden Başkan Öter, “Barışa olan inancımızı yalnızca sözle değil, sahadaki somut adımlarımızla da gösterdik. Bu doğrultuda, ilimizde faaliyet gösteren tüm siyasi partilerin il başkanlıklarına nezaket ziyaretlerinde bulunduk ve ortak geleceğimiz için barışın vazgeçilmezliğine dair inancımızı kamuoyuyla paylaştık.

Barış ve huzurun temeli, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görerek ortak değerlerde buluşmaktır. Çünkü gerçek barış; sadece çatışmasızlık değil, adaletin, empati ve merhametin yaşamın her alanına sirayet ettiği bir toplumsal bilinçtir. Bu anlayış; yalnızca bugünü değil, yarınlarımızı da güvenle inşa etmenin anahtarıdır.

Unutulmamalıdır ki barış, sadece bir tercih değil; bu coğrafyada birlikte yaşayabilmenin, gelişebilmenin ve geleceğe güvenle yürüyebilmenin zorunlu koşuludur. Silahların sustuğu, fikirlerin konuştuğu, hak ve adaletin esas alındığı bir ortam, ülkemizin istikbali için vazgeçilmezdir. Barış; bölgemizin sosyal dokusunu güçlendiren, genç kuşaklara umut vadeden ve toplumsal bütünlüğü sağlamlaştıran en temel değerdir.

Sürecin kalıcı bir barış iklimine dönüşebilmesi için toplumun tüm kesimlerinin sağduyulu, yapıcı ve sorumluluk sahibi bir tutum sergilemesi büyük önem taşımaktadır. Bizler, geçmişin acılarını geleceğin umutlarına dönüştürme sorumluluğuyla hareket etmeye ve bu yönde katkı sunmaya devam edeceğiz.

Toplumsal huzura, kardeşliğe ve kalıcı barışa hizmet eden her adımın yanında duracağımızı bir kez daha vurguluyoruz. Umudumuz ve çağrımız; bu olumlu iklimin siyasi, sosyal ve kültürel tüm alanlara yayılması, birlik ve beraberliğin güçlenerek devam etmesidir. Çünkü barış, hayatın her alanında iyilik, güven ve kalkınmanın ana damarını oluşturur.”