Site Rengi

enflasyon emeklilik ötv döviz akp chp mhp
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Mardin
Hafif Yağmurlu
6°C
Mardin
6°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Çok Bulutlu
4°C
Pazartesi Kar Yağışlı
4°C
Salı Karla Karışık Yağmurlu
7°C
Çarşamba Yağmurlu
4°C

“SATRANÇ DA KİŞİLER ŞAH, ADALET MAT OLDU!”

31.01.2025 12:30
0
A+
A-

Yeni TSF yönetimi, görevi teslim alırken şu sözü vermişlerdi; “Çok yüksek bir çıtadan bayrağı devir alıyoruz, bunu daha ileriye taşımak için sorumluluğumuzun farkındayız.” Bunun içinde doğru iletişim dili ve iletişim kanalları kurulmalıydı.

Benim hayata bakış açım hep “Touch&Feel” dir. Yani dokun, hisset ve empati kur, doğru iletişim şekli budur. İnsanlara tepeden bakan, kendi bildiğini okuyan ve kendisinden başkasını dinlemeyen dil bana hep çiğ gelmiştir.

Yeni Yönetim güçlü kadrosu ve daha önce iki dönem yönetimde bulunan Başkan Vekili ile iddialı bir giriş yaptılar. Özellikle bazı isimler camia içeresinde büyük takdir ile karşılandı, bizler de alkışladık. Beklenti büyük olduğu içinde kendileri ile seçim zamanı yaptığımız görüşmelerde doğru işleri alkışlayacağımızı ancak yanlış giden durumlarda eleştiri hakkımız baki kalacağını ilettik. Kendilerinden aldığımız söz doğrultusunda da açıktan desteğimizi resmi olarak ilk dile getiren kişilerden olduk ki yaklaşım şekline göre verilen tepki çok doğruydu.

Fakat görüyoruz ki yeni yönetim aldığı destekten dolayı biraz güç zehirlenmesi yaşıyor. Kendilerinin eleştirilmelerine tahammülleri yok. Eleştirenleri görev ve makam ile gözdağı vermeler, beraber yola çıktıkları arkadaşları ile sürekli bir övgü fırtınasına tutulmaktadırlar. Eleştiriye açık olmak lazım arkadaşlar. Bizler Gülkız başkan zamanında bile yanlışları eleştirdik. Hiçbir zaman da gözdağı ile susturulmadık. Yok kurul da olan eleştirilemezmiş, yok eleştirirsen üstünü çizerlermiş vs…  Hatta üstümüz çizilmesi için bizi şikâyet eden arkadaşlar varmış. Bizzat eden arkadaşın kendisi söylediğinde güldüm. Senden önce ben gönderiyorum zaten yazıları istediğine şikâyet edebilirsin diye de takıldım. Arkadaşlar bir eleştiriden rahatsızsanız siz de o çorbadan kaşıklıyorsunuzdur demektir. Demirden korksak mermiye kafa atmazdık😊

Mevcutta Kulüpler Koordinasyon Kurulu üyesiyim evet, benim işim kulüplerin sorunlarını dile getirmek bunları yönetime iletmek. Eğer dinlenmeyeceksem, önerilerimiz dikkate alınmayacak, görüşlerimize önem verilmeyecek ise merak etmeyin süs bitkisi değiliz, koltuk sevdalısı hiç değiliz. Biat kültürümüzde hiç olmadı Allaha şükür. Size kalmadan zaten biz istifa ederiz. Kendilerinizi yormayınız. 😊Kendi içimiz de öz eleştirimizi yapamaz isek gelişimin önüne geçeriz, diktatör rejimi ile yönetilmeye döner ki bunu doğru bulmuyorum.

İnsanlara tepeden bakan yüksek egolu tavırlar ve konuşmaları her zaman itici bulmuşumdur. Belki de ülkenin içinde bulunduğu siyasetçilerinden öğreniyoruz bu dili ya da kendi kulübümüzü yönettiğimizi sanıyoruz ama şunu unutmayın: bulunduğunuz makam kendi kulübünüz değil arkadaşlar. O makam Türkiye Satranç Federasyonu makamı ve bu makamda olan herkes tüm kulüplerin, antrenörlerin, sporcuların ve hakemlerin temsil edildiği bir makamdır. Kendi çıkarlarınız değil herkesin çıkarını gözetmek zorundasınız. Herkesi temsil ediyorsunuz, bundan dolayı iletişim dilinizi acilen değiştirmelisiniz arkadaşlar. Bu dile devam ederseniz kendi muhalefetinizi kendiniz oluşturursunuz. Aslında Başkan Vekilimiz daha önceki iki dönemde bulunduğu için bunu en iyi bilmesi gereken, yol gösteren olması gerekirdi. Şahsen en büyük hayal kırıklığımda burada başladı desem yalan olmaz. Umarım bundan sonrasında kendilerini ve iletişim dillerini değiştirmeyi başarabilirler. Başarırlar ise ilk ben ayakta alkışlayacağım. Bununda sözünü vermiş olayım buradan. Sürekli kendi etrafınızdaki yönetim anlayışı ile sürekli yerlere göklere çıkarılmak isteniyor olabilirsiniz. Ancak bu bakış açısı NARSİST bir bakış açısıdır. TSF yönetimine ve Türk satrancına zarar verir bu anlayış. Lütfen bu dilden acilen uzaklaşın. Birleştirici, yapıcı ve en önemlisi herkesin fikrinin dinlendiği, bütünleyici yapıya dönmenizi tüm camia olarak bizlerde bekliyoruz.

 

Gelelim Türkiye Küçükler ve Yıldızlar Şampiyonasına;

Son 10 yılın en kötü organize edilen şampiyonası…  Kaldı ki son 10 yılın en yüksek katılımlı şampiyonası olduğu halde… Dile kolay 2754 sporcu… Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük ikinci turnuvası olan: “34. Eyüboğlu Eğitim Kurumları Uluslararası Beyaz Fil Turnuvasında” yarışan 1200 sporcu ile en ufak sorun çıkmadan başaran Talha Emre Akıncıoğlu’na bir teşekkür etmenin zor olduğunu gördükten sonra güç zehirlenmesinin ne boyutlara geldiğini görmek zor olmasa gerek. Bundan dolayı da benim hep söylediğim gibi “Çok bilen çok yanılır” mantığı ile hatalar zinciri peş peşe geliyor zaten.

Önce Güzelliklerden bahsedelim de yiğidi öldürürken hakkını da yemeyelim;

  1. Turnuvaya dışarıdan katılanlar için kayıt bedeli bakanlık kararı da olsa alınmaması çok doğru bir hamleydi.
  2. Turnuva alanında Alper Efe Ataman Hocam ve Turgay Seçkin Serpil Hocalarımın sürekli dolaşmaları, herkes ile iletişim halinde olmaları, herkesin sorununu dinlemesi muazzam ötesi güzeldi. Hatta turnuva bitip döndükten sonra bile Seçkin Hocamın arayıp,” Bir ihtiyacınız var mı?” demesi çok güzel ve ince bir davranış. Beklenen iletişim dili buydu aslında. Bu insanlar bende hep ayrı özeldi. Bir kez daha yönetimde böyle karakterli insanların olması en büyük mutluluk kaynağım diyebilirim. Kendilerine bir kez daha teşekkürü borç bilirim. Burası net.
  3. Onursal başkanımız Gülkız hanımın gelmesi ortamın rengini değişmesi, herkes ile kucaklaşması, sporcularımız ile fotoğraf çekilmesi tüm yorgunluğumuzu aldı desem yeridir. Kendisine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum buradan. Başka bir seviyesiniz Gülkız başkanım, iyi ki varsınız.
  4. Granada otelindeki sporcu bekleyenleri için verilen ikramlar, seminerler doğru hamleler ve sorunsuzdu.

 

Gelelim Olumsuz Yanlarına;

  1. Organizasyon ekibinin sınıfta kaldığı, en yakıştıramadığım olay; açılış töreni öncesi sporcuların heyecanını yaşayan velilerin nerdeyse bir dövülmediği kaldığı salondan çıkarma olayı var ki, ben 12 yıllık camia hayatımda böyle bir olay daha önce hiç görmedim. TSF ye de yakıştıramadım. İlk tur sporcular kadar veliler de heyecan yaşıyor, bir kare poz alsalar başkan onlara da konuşmasını yapsa, ilk tur 30 dakika geç başlasa ne olur? Zaten tek tur. Akıl tutulması resmen…

Hadi çıkarıyorsunuz, veliler ile tartışmak nedir salonu boşaltmak için. En çok üzen konulardan biriydi bu beni.

  1. Teknik Kurulun sınıfta kaldığı durum var ki evlere şenlik(!) Üstelik en acısı da muhatap alınmamak. Yönergede il şampiyonasında oynamayan veya bir önceki sene milli takım havuzunda olmayan sporcular; il şampiyonasında yarışamaz ise Türkiye şampiyonasına katılamaz deniyor, hatta turnuva öncesi iki sporcumuzun yurt dışında bir turnuvadan geldiğini iki gün sonra il şampiyonasına yorgun ve hasta olduklarını bildirmemize rağmen katılamayacaklarını söylemeleri üzerine il şampiyonasında yarışıp gelmişlerdir. Ancak bir bakıyoruz şampiyona da il şampiyonasında yarışmayan sporcular yarışıyor.
  2. İki sporcumuzun iki farklı il şampiyonasında yarıştığını biliyorduk ancak sporcular gelmeyi çok istedikleri için izin istemek için sorduğumuzda yanıt bile alamadık. Turnuva direktörü giremez dediği için getiremedik sporcuları. Ama bir baktık ki iki il şampiyonasında oynayan sporcular da oynuyor. Neden diye sorduk, Yönetim kurulu özel bir karar alıyor şampiyonadan bir iki gün önce ve bu sporcuların oynamasına izin veriyor. Sorun şu; sporcular oynasın kesinlikle biz neden oynadıklarında değiliz. Yönetim ve teknik kurulun bu kararı gizli kapaklı alıp kimseye haber vermeden uygulamaya geçmesi. Herkesin eşit şartlarda yarışması doğru değil mi? Böyle bir karar alınacak ise bunu turnuva sayfasından ya da TSF sayfasından duyurmanız ya da Kulüpler Koordinasyon kuruluna bildirip herkesin erişimin sağlanmasını istemeniz doğru olmaz mıydı? büyük hata, Teknik Kurul “Çift Soru çekti”??
  3. Organizasyonun ve Teknik kurulun facia uygulaması, doğru olan çocukların turnuva salonuna girerken üstü aranması yada XR cihazlarından geçerek içeri girmesi ki buna kimse itiraz etmez zaten, önceki yıllarda da dedektörler ile içeri girilirdi. Şimdi bombayı anlatıyorum, içeri girerken aranmıyorsunuz, maçı biten çocukları random seçerek maçı bittikten sonra çekip üstlerini arıyorsunuz. Burada iki büyük hata var, maçı kazanan çocuğa sen hile mi yaptın şüphesi yaratıp pedagojik olarak strese sokuyorsunuz, anayasa ve hukuka göre izin kağıdınız olmadan kimseyi arayamazsınız. Biri dava etse suç işlemiş durumdasınız. Fide de böyle uygulamalar varmış. Arkadaşlar bu uygulamaları 18 yaş altı sporcularda sormadan etmeden uygulayamazsınız. Bu işin Pedagojik tarafını sorgulamadan yapamazsınız. Üstelik bir de bu konu ile ilgili seminer verdiğiniz halde. Peki soruyorum şimdi üst araması yapmadan girdi bir sporcu, random aramadan da kurtuldu, bu sporcunun anti-cheeting den geçtiğinin kanıtı nerde? Turnuvanın en büyük hatasıydı. Teknik kurul ve Organizasyonun sınıfta kaldığı kaba hatadır.
  4. Turnuva da her yıl en küçük kız ve erkek sporculara madalya verilirdi, tamam teknik olarak vermek zorunda olmaya bilirsiniz ama sempatik ve sevimliydi. Küçük çocukları da sevindiren bir durumdu, burada teknik hata yok belki ama bu uygulamanın kalkmasını ben doğru bulmadığım için eleştiriyorum açıkçası,
  5. TSF başkan ve başkan vekilinin sadece salon içinde olması ve insanlar ile iletişime geçmemesi büyük hatadır. Bir başkan sadece içerdeki sporcular ile değil oraya emek veren antrenör ve veliler ile de dirsek teması kurup herkes ile iletişime geçmesi en doğru olanıdır. Eleştiri de övgü de dinlenmelidir. Bu anlamda Alper hocam ve Seçkin hocamı tebrik ederim sürekli insanlar ile dirsek teması halindeydiler. Başkan ve Başkan vekili de öyle olmalıydı. Bir kez gördüm kendilerini onda da bir tek başkan vekili ile 5 dakika görüşebildim. İletişim dili çok önemli!
  6. En Kritik konu; tüm A milli sporcuların bir eğitim kulübünün hazırlık kadrosunda olması büyük yanlış, milli takımlardan sorumlu hocamızın bile olması hata. Düşünün bizlerin yüksek ücretler ile bile getirtemeyeceğimiz hocalar TSF nin gücü ile bir kulüp üzerinde toplanması büyük hata. İnsanlarda şu algı oluşturuyor, başkan ve kulüpleri ülkenin en iyi sporcuları ile destek imkânı ile fark yaratıp başkanın kulüpleri imajını yaratıyor. O zaman diğer eğitim kulüplerinin rekabet ve yarışmacı kimlikleri kaybolursa herkes kepenklerini kapatsın, sadece bir kulüp kazansın ve ülkedeki tüm sporcuları onlar yetiştireceğim mantığına dönerse rekabet kurallarına aykırı durum oluşur. Ülke satrancı bir kulüp üzerinde pastaya çevrilmemeli herkesin rekabetçi olarak sistemde tutulup rekabetçi kalabilmesini sağlamak TSF nin asli sorumluğudur. TSF nin görevi kulüpleri koruyup kollamaktır. Bu şekilde 3-5 sene içinde tüm eğitim kulüpleri kapatsın sadece TSF nin kulüpleri kazansın mantığına dönüşür ve bu algıyı yaratır. Bu durumda eleştiriyi getirir. X kulübünün Federasyonu, X kulübünün liglerine döner konu, bu da TSF kurumuna zarar verir.
  7. Dış otellerde kalan hiçbir kulüp, antrenör ile görüşülmedi, eskiden oteller ziyaret edilirdi, sporcu-antrenör ve veliler ile görüş alışverişi yapılmalıydı. Sondan bir gün önce turnuva direktörü ile aratılmak hoş değil, diyorum ya iletişim dili çok önemli bu dil değişmezse çok büyük yanlışlar çıkmaya devam eder. Temaslı iletişim her zaman kazanır.
  8. Başkanın salon içinde dolaşırken eski sporcuları ile konuşurken bu maçı nasıl kaybedersin dediğini sporcularımız duymuş, bu çok yanlış muhatap olmamalı başkan yarışan sporcularla, belki çok iyi niyetli refleks bir davranış da olabilir. Ancak sporcular gözünde başkan taraflı görünüyor bu en çok üzenlerdendi. 12-13 yaşında çocuklar bunu söyleyip illa başkanın kulübünde mi olmak lazım diyorsa bu spor birleştiriciliğini kaybetmeye başladığını gösterir.
  9. Boardlar tam fiyasko, geldi gitti, en önemlisi tek turu olan kategorilerin boardları 11 tur olan kategorilere kaydırılıp sayıların o tur artırılamaması faciaydı resmen. Anlaşılan TSF nin bilgi işlem konusunda ciddi zaafları var. Acilen teknik olarak bilgi işlem ekibi kurulması gerekli. 30 yıllık IT Yöneticisi olarak bunu şiddetle yapmanız gerektiğini belirtmek isterim.
  10. PGN ler o da tam fiyaskoydu. Erişememek, geç erişmek, hepsini anladık da atılan pgn lerin fotoları bile ters olarak baştan savma atmanız tüm antrenörleri zora soktu. Üstelik ciddi bir dedikodu zemini kendi eliniz ile oluşturdunuz. Ben görmedim Allah var ama en büyük dedikodu notasyonların birilerine ulaştırıldığı söylentisi ciddi sorun. Bu güvensizliktir. Yalan bile olsa o güven verilmediyse ağzımızla kuş tutsak kimseyi inandıramayız. Güven temeli zayıf.
  11. Gerçi bu sorun her yıl var ama öneri olarak peş peşe çift tur gün sayıları çocukları çok yoruyor. Pazartesi Salı, Perşembe Cuma, Çok üst üste çift turlar çocuklar cidden zorlanıyor özellikle 7-8 yaş grubu ve yıldızlar. Yıldızlar bir de 4-5 saat maç yapıyor ikinci tura ucu ucuna yetişiyor ve bu iki gün üst üste olduğunda ciddi sorun yaratıyor. Gerekirse bir gün daha kalma artırılmalı ama çift turların arasına tek tur ile çocukları dinlendirmek şart. Bu hassas konu.

 

Sonuç olarak;

Bu camia ve bu spora gönül veren herkes ile bir bütün olarak, birleştirici bir rol model sergileyerek çocuklarımızı daha iyi yerlere getirmek SATRANCIN daha ulaşılabilir ve eşit şartlarda yarışıldığı bir platforma çevirmek asli görevimiz. Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Üzümü yemek içinde fırsat eşitliği ve adalet dengelerini koruyup kollamak hepimizin görevi. Bunun içinde kimin üstüne ne düşüyorsa hep beraber yapmalıyız.

Arkanızdan şunu dedirtmeyin Ulu Önderin dediği gibi “Geldikleri gibi giderler” !!

Keyifli okumalar dilerim.

Sevgiyle ve SATRANÇ ile kalın……

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.